AYŞE PALİTKIRAN’IN KALEMİNDEN…

AYŞE PALİTKIRAN’IN KALEMİNDEN…

ECDADA YAPILAN BU SAYGISIZLIĞA KİM DUR DİYECEK?

Manisa tarihi miraslarıyla önde gelen bir şehrimizdir, fakat ne yazık ki kültürel varlıklarını koruma konusunda sınıfta kalmıştır. Yüzlerce yıllık tarihi mirasımız cahil, bilinçsiz vatandaşlar tarafından mahvediliyor. Son günlerde yine eserlerin boyandığını resimler çizilerek bitap duruma düştüklerine şahit olduk. Peki yetkililer bunun önüne geçebilmek için ne tür önlemler alıyor? Sorumlu yöneticilerin yaşanan bu üzücü durumda payı var mı?

Kültür mirası bir toplumun geçmişinin somut belgeleridir. Fiziksel varlık olmaktan öte içerdiği değerleriyle ve günümüz toplumuna aktardığı bilgiler nedeniyle birinci derecede korunması gerekli son derece önemli varlıklarımızdır. Zaten günümüzde ülkedeki kent planlaması tarihi miraslarımızın güzelliğini, çekiciliğini arka plana atmışken bir de bu kadar korunaksız olması ve işlenen suçların “bana göre hata değil” cezasız kalması akıl sır erdirilecek iş değil.

Miraslarımız başlı başına bir değerdir. Onların ne birer çöplük olarak bırakılması ne de koruma adına tanımsız objelerle donatılmasıyla doğru sonuçlara ulaşılmaz. Bana soracak olursanız çözüm konusunda asıl önemli olan demir parmaklıklar ya da kameralar değil, kültürel mirasımızın korunmasındaki en önemli iş ülkemiz insanının kültürel, tarihi geçmişini benimseyip, eserlerin önemini algılamaları, bunlara sahip olmaktan gurur duymalarını sağlamakla olacağı gibi ülkeyi yönetenlerin de aynı bilinci paylaşmalarıyla gerçekleşecektir. Aksi takdirde istediğiniz kadar elektrikli tellerle de örseniz bilinçsiz insanlar çıkıp yine aynı suçları işleyecektir.

Halkımıza, çocuklarımıza tarihi kültürel mirasımıza bir paçavra gibi değil de ata yadigarı olduğunu sürekli olarak anlatmalıyız. Okullarımız, çocuklarımıza tarihi gezilerle tarihi anlatıp daha da gönüllerinde iz bırakmalılardır yalnız bu gezilerin ücretsiz olarak yapılması gerekir burada da bu görev gerekli bakanlıklarımızca halledilmesi gerekir.

Başta yöneticiler olmak üzere tüm halk olarak sorumluyuz. Yöneticilerin eserlerin korunmasına yönelik politikalarını genişletmesi ve halkın da bu konuda bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Umarım sorumlular bu konudaki sessizliklerini bir an önce bozar. Atılması gereken adımlar atılır yoksa bir tarih bilinçsiz insanlarca ve  cehaletle yok olup gidecektir.